Su Kıtlığı Nedir? Türkiye'de Su Kıtlığı Var Mı?
Su, canlıların yaşamını devam ettirmesi için önemli bir kaynaktır. Tatsız, kokusuz ve şeffaf özelliklere sahip olmasına rağmen oldukça değerlidir. Yaşamı sürdürme ve biyolojik çeşitliliği ayakta tutma gibi önemli rolleri bulunur. Aynı zamanda topoğrafyayı yeniden şekillendirirken jeopolitik sınırları çizer ya da yok eder.
Ulaşım ve taşıma gibi faaliyetlerin gerçekleşmesini mümkün kılar. Dünya yüzeyinin %71’ini oluşturduğu belirtilen su; hayatın, yeşilliğin ve maviliğin var olmasını sağlar da diyebiliriz. Zira tarih ve antropoloji gibi alanları incelediğimizde çoğu uygarlığın su yakınlarında kurulduğunu görebiliriz.
Bu derece önemli olan suyun ise her geçen gün azaldığını artık hepimiz biliyoruz. Yaşam tarzı ve doğaya verilen kitlesel zararlar sebebiyle dünya olarak bir su kıtlığına sürükleniyoruz.
Bu durum aklınıza suyun yok olması durumunda susuz kaç gün yaşanır, sorusunu getirebilir. Suyun vücudun sıcaklığını dengelemekten enerjiye ve hücreleri canlı tutmaktan metabolizmayı hızlandırmaya kadar birçok temel işlevi var. Yani bu faaliyetler su olmadan bir yerden sonra devam edemiyor. Buna bağlı olarak uzmanlar bir kişinin su olmadan 3 gün yaşayabileceği söylüyor.
Bunun yanında Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kuraklık nedeniyle küresel anlamda her yıl ortalama 55 milyon insanın hayatı olumsuz etkileniyor. Bu bilgiler doğrultusunda kafanız oluşan soruları, yavaş yavaş etkilerini hissettiren su kıtlığı tam olarak nedir ve ülkemizde su sıkıntısı var mıdır, konularına dair merak ettiklerinizi öğrenmek için yazımızı okuyabilirsiniz.
Küresel Su Krizi: Su Kıtlığı Nedir?
Su kıtlığı, en basit haliyle su taleplerini karşılayacak içilebilir su kaynaklarının bulunmamasıdır. Su kaynaklarındaki kısıtlılık 21. yüzyılın başlıca sorunlarından biridir ve dünya çapında hızla büyümektedir. Bu durum sosyo-ekonomik kalkınma ve geçim kaynakları için büyük bir tehdit. Zira dünya yüzeyinin yaklaşık %71’i su ile kaplı olsa da canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için tatlı suya ihtiyacı var. Dünya’daki suyun ise sadece %2,5’ini tatlı sular oluşturuyor.
Bunun yanında küresel anlamda su tüketimi artması, iklim değişikliği ve temiz su kaynaklarını kirlenmesi gibi faktörler tatlı suların kalitesini düşürüyor. Yani zaten az olan kaynağın tamamını da etkili şekilde kullanamıyoruz. Bununla birlikte dünyada su ne zaman tükenecek sorusu endişe uyandırıyor.
Araştırmalar, 2032 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalınacağını gösteriyor. Bir yandan da su kullanımı büyük ölçüde azaltılmadığı takdirde 2040 yılına kadar şiddetli su yokluğu ile oluşacağı tahmin ediliyor.
Türkiye'deki Su Kaynakları Nelerdir?
Tatlı su kaynakları dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye’de de mevcut. Tatlı sular, deniz suyuna oranla daha az tuz miktarına sahiptir ve içilebilir özelliktedir. Türkiye'de su kaynakları arasında denizler, göller, yer altı suları ve akarsular bulunur. Türkiye su haritasına baktığımızda, ülkemizin tatlı su kaynakları bakımından çok da fakir olmadığını görüyoruz.
Ancak artan nüfus, kuraklık ve küresel ısınma gibi etkenler bizim ülkemizdeki su kaynaklarını da tehdit ediyor. Su sınırsız bir kaynak olarak görülse de ülkemizde kişi başına düşen su miktarının 1000 metreküpün altında olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bu alanda birtakım önlemlerin alınması şart. Aksi takdirde 2025 yılına kadar kişi başına düşen su miktarının kritik sınırın altında olacağı dile getiriliyor.
Türkiye‘de Su Kıtlığı Var mı?
Su kaynaklarının bilinçsiz ve uzun vadeli düşünülmeden kullanılması gelecek için bir tehdit. Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü (WRI) tarafından su sıkıntısı çeken ülkeler arasında Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Pakistan ve Lübnan gibi ülkeler gösteriliyor. Türkiye’nin bu noktada 32. sırada yer alıyor. Türkiye, yarı kurak bir ülke ve risk grubuna dahil. WRI tarafından hazırlanan listede ülkeler; aşırı yüksek derecede, yüksek derecede ve orta yüksek gibi farklı kategorilerde listeleniyor.
Türkiye “yüksek derecede su sıkıntısı çeken ülkeler” içerisinde. Ama yine de kaynak konusunda tamamen fakir değil ve ülkemizde yaklaşık 25 verimli su havzası olduğu biliniyor. Fakat havzalarda kirlilik sorunu ve tarımda aşırı sulama gibi problemler de var. Ayrıca su miktarı ve nüfus dağılımındaki dengesizlik gibi faktörler de bu noktada oldukça etkili. Zira bu nedenlerden ötürü Türkiye'de su sorunu baş gösteriyor diyebiliriz.
Tasarrufu elden bırakmadan, kaynakları doğru ve bilinçli bir şekilde kullanarak sahip olduğunuz suyu koruyabilirsiniz. Bunun için evde su tasarrufunu bir yaşam tarzı haline getirebilir, boşa akan her damla suyun ne kadar kıymetli olduğunu hem kendinize hem çevrenize sık sık anımsatabilirsiniz. Sifon kullanımına dikkat edebilir, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyun kapatılmasına özen gösterebilirsiniz. Bulaşıkları bulaşık makinesinde yıkayabilir, ön yıkama yerine bez ya da peçete ile bulaşıkları silebiliriz. Ön yıkama olmadan temizlik sunan Finish tabletleri ve makineni performansını artıran Finish ürünleri ile bulaşık yıkarken harcanan suyu çok ciddi oranda azaltabilirsiniz.