Uzun yıllardır uzmanların uyarılarda bulunduğu iklim krizi insanoğlu ile doğrudan bağlantılı. Çünkü bizler hem bireysel olarak hem de devleşen sanayii ve teknoloji sektörüyle doğaya fazlasıyla zarar veriyoruz. Ve doğrusunu söylemek gerekirse verdiğimiz zararın geri dönüşlerini eskisinden çok daha sık görüyoruz. Elbette, bu dünyamız için oldukça kötü bir durum ama bir yandan da hareketlerimizin sonucu görmek bizi bu konuda çok daha bilinçli bir hale getiriyor. Farkındalığımız artıkça da üzerimize düşen görevleri öğrenmek ve yerine getirebilmek için doğru adımlar atmaya çalışıyoruz. İşte bu noktada da belli standartlar ve tanımlar devreye giriyor. Bunlardan biri de son yıllarda sık sık dillendirilen, karbon ayak izi.

Karbon Ayak İzi Nedir?

İlk etapta karbon ayak izi nedir kısaca ondan bahsedelim. Karbon ayak izi bir kişinin sera gazı miktarı açısından çevreye verdiği zararı tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Birim karbondioksit cinsinden hesaplanan karbon ayak izi, bir kişinin doğada ve çevrede bıraktığı hasarın izi olarak da ifade edilebilir. Günlük hayattaki alışkanlıklar, seyahat şekilleri, tüketilen gıdalar ve kullanılan su gibi onlarca parametreye bağlı olarak belirlenen karbon ayak izi bireysel olarak çevrede yarattığımız tahribat olarak da tanımlanabilir. 

Bu terim birincil ve ikincil karbon ayak izi olmak üzere iki başlık altında incelenir. Birincil karbon ayak izi, doğrudan kişinin kendi günlük alışkanlıkları doğrultusunda verdiği çevresel zarardır. Ev içerisindeki eşyaların enerji tüketimi, kullanılan ulaşım araçları, genel anlamda tüketim miktarı ile bağlantılıdır. İkincil ayak izi ise kullanılan tüm ürünlerin üretim aşamasından tamamen yok olana kadar geçen süreçte oluşan CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.

Karbon Ayak İzi Örnekleri Nelerdir?

Tanımlar biraz havada kalmış olabilir. O nedenle oldukça önemli olan bu kavramı örneklerle daha iyi açıklamakta fayda var.

  • Örneğin, günlük hayatta ya da tatile giderken kullanılan taşıtlar birincil karbon ayak izidir. Kullandığınız araba ya da uçağın atmosfere verdiği zarar sizin karbon ayak izinin bir parçasıdır.
  • Günlük olarak kullandığınız araba aynı zamanda ikincil karbon ayak izi olarak da karşımıza çıkar. O aracın üretimi için harcanan tüm kaynaklar ve o araç parçalarının dünyadan yol olana kadar harcayacağı tüm kaynaklar sizin ikincil karbon ayak izinizdir. 

Yapılan araştırmalar karbon ayak izine en fazla sebep olan etkenlerin doğal gaz, petrol ve kömür gibi enerji kaynakları olduğunu gösteriyor. Yaklaşık %15’lik bir dilim bu kaynaklardan geliyor. Listede ikinci olan ise %1’lik oranla eğlence ve tatil için kullanılan ya da harcanan tüm ürünlerin bıraktığı iz. 

Karbon Ayak İzi Nasıl Ölçülür?

Karbon ayak izi rakamlarla ifade edilebilen bir kavram. Kişilerin birincil ve ikincil olarak atmosfere saldığı karbondioksitin hacimsel karşılığı karbon ayak izinin sayısal değerini veriyor. Karbon ayak izi hesaplama formülü olarak birçok farklı karmaşık yapı kullanılabiliyor. En genel ve basit haliyle bu formül şu şekilde:

  • Karbon ayak izi = Yakıt Tüketimi x Emisyon Faktörü

Fakat tabii buradaki yakıt sadece aracınızın yaktığı değil. Gün içerisinde attığımız her adımda kullanılan ürünlerin karbon ayak izi de buraya dahil. Bu formülleri ülkelere göre ayıran yaklaşımlar da var. Ülkelerin genel karbon ayak izlerinin de hesaba katılması gerektiğini söyleyen uzmanlar farklı çarpanlarla formülü özelleştiriyor. Yeri gelmişken söyleyelim, karbon ayak izi en yüksek olan şehirler Güney Kore, Çin ve Amerika sınırları içerisinde. Türkiye karbon ayak izi ortalaması listesinin başında ise yıllık 70 milyon ton ile İstanbul var. İstanbul, dünya sıralamasında ise 26. sırada yer alıyor.  

Karbon Ayak İzi Nasıl Azaltılır?

Tüm dünyada karbon ayak izi çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmaların büyük bir kısmı insanların bilinçlendirilmesi, tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, geri dönüşümün ve temiz enerjinin ön plana alınması temellerine bağlı olarak yürütülüyor. Siz de karbon ayak izi azaltma için neler yapabileceğiniz düşünüyorsanız aşağıdaki önerileri inceleyebilirsiniz:

İşe ev içindeki cihazların enerji tüketimini kısıtlayarak başlamalısınız. Enerji sınıfı yüksek, yani az enerji tüketen, cihazları tercih etmelisiniz. Kullanmadığınız ışıkları açık bırakmamalısınız. Çamaşırları biriktirip yıkamalı, duş alırken ya da diş fırçalarken suyu boşuna akıtmamalısınız. Bulaşıkları elde yıkamaktan tamamen vazgeçmelisiniz. Durulama gerektirmeyen güçlü deterjanlar ile makinede yıkama yapmalısınız. 

  • Taşıt kullanımını sınırlandırmalısınız. Paylaşımlı araçlarla seyahat etmek, kısa mesafeler için yürümeyi ya da bisikleti tercih etmek karbon ayak izini ciddi miktarda azaltır. 
  • Elektrik ve ısınma ihtiyaçlarınızı rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılamaya çalışın.
  • Satın aldığınız ürünlere dikkat edin. Ürün paketlerini inceleyin ve çok uzak bölgelerden gelen ürünleri tercih etmemeye çalışın. 
  • Ambalajları tamamen geri dönüştürülebilir ya da zaten geri dönüştürülmüş materyallerden üretilen ürünleri tercih edin.
  • Plastik kullanımını minimuma indirin.
  • Kırmızı et tüketiminin karbon ayak izindeki etkisi oldukça büyüktür. Mümkün olduğunca tüketimi kısıtlamaya çalışın.

Elbette, tüm bunlar birer örnek. Siz de biraz dikkat ve özenle karbon ayak izini azaltabilirsiniz. Tabii ki doğal olarak her insan karbondioksit üretir ve karbon ayak izini sıfırlamak mümkün değildir. Ama ne kadar “iz” bırakacağınıza siz kendiniz karar verebilirsiniz. 

Benzer İçerikler